26 Mart 2015 Perşembe

Sema Özdemir ' in Hikayelerinden (Romantik) Tanıtım 2 ^^



Kitap okuyor. Bu kız yazmaktan ve okumaktan başka bir şey yapmıyor mu?

"Oğlum bırak sürekli kıza bakmayı! Yakında seni sapık ilan edecek." Ayaklarımı biraz daha yayıp sandalyede yayıldım. Ellerimi karnımın üzerinde birleştirip kısa bir süre bakışlarımı çektim. "Beni fark etseydi belki hakkımda bir varsayım yapabilirdi. Ki şuan buna bile razıyım ama o beni ne görüyor, ne de umursuyor." Bakışlarımı tekrar ona çevirdiğimde yanına bir iki kişi gelip oturdu. Erkek olan bir tanesi sandalyeyi dibine kadar çekerken kız olan diğer yanında masaya yaslanarak durdu. Diğer erkek karşısına oturmuştu. Bununla birkaç defa daha karşılaşmıştım. Dersleri çok iyi olduğu için çoğu kişi notlarını almak için para bile teklif ediyordu. Erkek elini omzuna koyduğunda yerimde doğruldum. O ise sâkin bir şekilde sandalyesini yana kaydırıp ona dönerek bir şeyler söyledi. Çocuğun sırıtan yüzü bir anda bozulurken hafif tebessüm ettim. İşte benim kızım. Şimdi kov onu yanından! Kolunu çekip afallamış bir ifadeyle beklerken Yağmur ona birkaç şey daha söyledi. Ortamdaki gerilimi ben bile fark etmiştim. Karşısındaki çocuk ve kız birbirlerine bakıp masadan uzaklaşırken yan tarafındaki çocuk kulağına yaklaşıp bir şeyler söyledi ve masadan uzaklaştı. Masadan kalkıp o çocuğun yayına gidip ağzını burnunu kıracakken Okan kolumu tutup beni engelledi. "Saçma bir şeye kalkışma! Sana ne, derse ne yapacaksın? İlk önce kızın kendine ait olduğunu göster. Tabi kıza açılabilirsen..." Sinirle ona baktığımda omuz silkip elini kolumdan çekip sandalyesine yaslandı. Yanımızdan geçen kız dikkatimi dağıtırken Yağmur'un yanına oturdu. Heyecanla ona bir şeyler anlatırken Yağmur kitabını okumaya devam ederek hiç istifini bozmadığından kız rahatsız olarak kitabın içine doğru el salladı. Gülümsedi. Ondan bu kadar çok hoşlanmam normal mi? Kitabını kapatıp yanındaki kıza döndü. "Bu kara sevdaya tutulmuş. Şunun tipine baksanıza mal mal sırıtıyor."

"Hey, aramıza dön Bora!"

"Gülüşü çok güzel değil mi?" diye söylendim. Gözümü alan flaş ve kahkahalar kafeteryayı kaplarken kafamı öne eğdim. "Lanet olsun! Ne yaptığınızı sanıyorsunuz siz?" Onun görme ve rezil olma riskine karşın Okan'ın arkasına doğru eğildim. "Bakıyor mu?"

"Buraya doğru geliyor." Bedenimi saran telaş ve heyecanla neredeyse kenarında oturduğum sandalyeden düşüyordum. Tekrar masada kahkahalar yükselirken kafamı kaldırıp o tarafa baktım ama yoktu. Elimi yumruk yaparak masaya geçirdiğimde herkes sustu. Saatime baktığımda Yağmur'un on dakika sonra derse gireceğini hatırladım. "Siktirin ya." Masanın üstündeki fotoğraf makinasını alıp sandalyeyi geriye çektim. "Nasıl arkadaşsınız siz."

Kafeteryanın dışına çıktığımda Okan da arkamdan geldi. "Bora ne takıyorsun ya. Biraz eğlenelim dedik." Durmadığımı görünce önüme geçip beni durdurdu. "Bak seni daha önce böyle görmemiştim. O yüzden yani daha doğrusu ne söylemem gerektiğini bilmiyorum. Sonuçta kızdan ciddi anlamda hoşlandığını söylüyorsun." Gergin duran bedenimi gevşetip fotoğraf makinamın ipini elime doladım. "Beni dinle, o bir ihtiyaç gibi. Başka bir kız görünce onu düşünmekten kendimi alamıyorum. Şuan derse girmiş midir, onu bile merak ediyorum. Bu konunun alaya alınması hoşuma gitmiyor. Ben zayıf düştüm hem de bir kıza. Beni tanımayan, soğuk bakışları olan ve erkeklerle bilmediğim bir sorunu olan bir kıza karşı zayıfım. Beni anlamıyorsan bile saygı göster." Uzun konuşmamdan etkilenmişe benziyordu ki anlayışla başını salladı. "Peki bu kızla nasıl tanışmayı düşünüyorsun." Hukuk bölümünün oraya doğru bakıp iç çektim. "İşte sorun tam olarak burada başlıyor."




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
 

Kore Oppa Unni ^^